Sağlık Politikaları

Sağlık politikaları en genel tanımıyla; sağlık sisteminin kurumlarını, hizmetlerini ve finansman düzenlemelerini etkileyen tüm eylemleri içerir.

Politika Kavramı

Politika, yapılan en genel tanımına göre; belirli bir grup politik aktörün çeşitli konulara yönelik amaçların belirlenmesi ve bu amaçların gerçekleşmesinde kullanılacak olan araçlar yönünde vermiş oldukları kararlardır.

Politika çalışmaları kapsamında yapılan faaliyetlerde ortak amaç toplumun faydasıdır. Alınacak olan kararlarla ve yapılacak olan uygulamalarla toplumun bütününde iyilik hali sağlanması göz önünde bulundurulmaktadır.

Türlerine Göre Politikalar

Türlerine göre sınıflamada politikalar; dağıtımcı, düzenleyici, kendi kendini düzenleyici ve yeniden dağıtımcı politikalar olarak sınıflanmaktadır.

Dağıtımcı politikalar, hizmetlerin ve faydaların bir başka grubun sahip olduğu faydalara zarar vermeden nüfus içindeki belirli gruplara dağıtılması ile ilgili politikalardır. Bu politikaların çatışmaya neden olması söz konusu değildir ve politika süreci oldukça açıktır.

Düzenleyici politikalar ise bireylerin ya da grupların davranışları üzerinde sınırlayıcı politikaları içerir. Toplumun sadece belirli bir bölümü ile ilgili oldukları için çatışma yaratma potansiyelleri olsa dahi kalabalık bir grubun ilgisini çekmez.

Kendi kendini düzenleyici politikalar, bir kurum tarafından kendi çıkarlarını kontrol etmek üzere geliştirilen politikalardır.

Yeniden dağıtımcı politikalar ise gelir ya da refahın dağılımını değiştirmek için devlet tarafından geliştirilen politikalardır. Bu politikalar ile toplum içinde yer alan grupların bir bölümü daha öncesi ile karşılaştırıldığında daha dezavantajlı duruma düşebilir. Çatışma yaratma potansiyeli çok yüksek olduğu için çıkar gruplarının yoğun eylemine neden olabilir

Sağlık Politikası

Sağlık hakkı, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” nin 25. Maddesine göre, temel insan haklarından biridir.

Bu Bildirgede, “Gerek kendisi gerek ailesi için yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım ve gerekli sosyal hizmetler de dahil olmak üzere, sağlık ve refahını sağlayacak uygun bir yaşam düzeyine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, yaşlılık veya geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksun bırakacak başka durumlarda ”herkesin sahip olması gereken “güvence hakkı” içinde yer alan temel unsurlardan biri olarak kabul edilmiştir.

1950’li yılların başında birçok OECD ülkesi, sağlık sistemlerinin politika tasarımı, planlanması, araştırılması ve geliştirilmesi konusunda doğrudan sorumluluk alan devlet yaklaşımını benimsemiştir.

Çünkü sağlık politikası, sağlık hizmetlerinin yanı sıra sağlık üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak etkisi olan çevresel ve sosyo-ekonomik faktörleri de kapsamına almaktadır. Bu geniş kapsamdan dolayı devlet yaklaşımı benimsenmiş ve oluşturulan politikalar ve sağlık sistemleri bu işleyiş üzerinden başlatılmıştır.

Sağlık politikası en genel tanımıyla; sağlık sisteminin kurumlarını, hizmetlerini ve finansman düzenlemelerini etkileyen tüm eylemleri içerir. Aynı zamanda sağlık politikası, sağlık hizmetlerinin ötesinde, sağlık üzerinde etkisi olan tüm kamu, özel ve gönüllü örgütlerin eylemlerini de kapsamaktadır.

Ayrıca sağlık politikaları, politika belirleme sürecinin en doğru şekilde sonuca ulaşması için, mevcut sağlık hizmetlerinin yanı sıra sağlık üzerinde etkisi olan her türlü çevresel ve sosyo-ekonomik etkiler üzerinde de çalışmalar yapmayı gerektirmektedir.

 

Bir yanıt yazın