Sağlık Sosyolojisi

1958’de Dünya Örgütüne göre sağlık yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel, ve toplumsal olarak tam bir iyi olma halidir. Sağlık sosyolojisi sosyolojinin anabilim dalının alt dallarından biri olup sağlık ve hastalığı sosyolojik açıdan incelemektedir. Ayrıca toplumsal çevrenin sağlık üzerine olan etkilerini, ortaya çıkan hastalıkların nedenlerini, çevreye zarara yol açan etmenlerini, nüfusta meydana gelen değişikleri, sağlık sektöründe çalışanlara olan etkilerini analiz etmekte ve oluşan sorunlara çözüm bulmaktadır.

Sağlık Sosyolojisinin Tarihi

Sağlık sosyolojisi 2. Dünya Savaşından sonra ortaya çıkmakla beraber 1960 yıllarında gerçek mana da gelişmiştir. ABD’de ve Avrupa’da sağlık sosyolojisi en geniş ve en fazla sosyolojik çalışma yapan gruplardan biri haline gelmiştir. Türkiye’de ise 1999’da Sağlık İçin Sosyal Bilimler Derneği kurulmuştur ve bugün 130 üyesini bünyesinde barındırarak sağlık sosyolojisi için önemli çalışmalar yapmaktadır.

Sağlık sosyolojisinin gelişmesini sağlayan sebepler ise;
  • Hastalık ve sağlık kavramlarının arasındaki bağın fark edilmesi,
  • Hasta bireyin yaşadığı toplumun ve kültürün üyesi olması sebebiyle hastalığın anlayışının ve hastalığa olan sebeplerin farklılık göstermesinin anlaşılması,
  • Yaşanılan salgın hastalıkların nedenlerini ortaya koymak istenmesi,
  • Modern toplumla beraber hastalıkların sadece fiziksel rahatsızlık değil yaşanılan sosyal faktörlerin ve aile ilişkilerinin ele alınması gerektiğinin anlaşılması,
  • Bazı hastalıkların sosyo-ekonomik faktörlerin etkili olduğunun görülmesi,
  • Günümüzde daha çok karşılaşılan stres, gelir yetersizliği, işsizlik, konut gibi sebeplerin ruhsal sorunlara sebep olduğunun anlaşılması

sağlık sosyolojisine ihtiyaç oluşmakta ve gelişmesine sebep olmaktadır.

Günümüzde toplumların karşı karşıya oldukları hastalık risklerinin birbirinden farklı olduğu açıkça görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde bugün kronik hastalıklar bir numaralı sağlık sorunuyken, gelişmekte olan ve gelişmemiş toplumlarda akut ve bulaşıcı hastalıklar en önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Benzer biçimde aynı toplum içinde farklı kümelerde de sağlık düzeyleri açısından önemli ayrımlar görülmektedir. Örn. alt sosyal sınıflara ait kişiler, üst sosyal sınıflardan gelenlere göre daha sağlıksız olup ömürlerinin daha kısa olduğu gözlemlenmiştir. Sağlık sosyolojisinin çalışmalarıyla, sağlığın yalnızca biyolojinin konusu olmadığı aksine pek çok sosyal, kültürel, ekonomik, politik, ve coğrafik etkisinin olduğunu ortaya koyan çalışmalar yapması ve karmaşık ilişkilerin anlaşılmasına olanak sağlamsı sağlık sosyolojisine verilen önemi giderek artırmaktadır.

Kısacası değişen toplumsal faktörler, kültürler, ekonomi, yaşanan ilişkilerdeki farklılıklar hastalıkların değişimine sebep olmaktadır bu da sağlık sosyolojisin alanını genişlettiği gibi sağlık ve hastalık kavramlarında ki nedenlerinde değişlik göstermesini sağlamaktadır. Sağlık sosyolojisinin bünyesinde bulunan birçok araştırmacı yaptığı araştırmalar ve çalışmalar günümüz sağlık problemlerin çözümüne yardımcı olmaktadır.

Bir yanıt yazın